Karşıyakamız, İzmir Körfezi'nin kuzeyinde yaklaşık 51 km'lik bir alana yerleşmiştir. Rakımı 1 ila 700 metre arasında değişir. Sınırlarımız içerisinde Yamanlar Dağı bulunmaktadır. Doğumuzda Bayraklı, kuzeydoğumuzda Bornova, kuzeyimizde Menemen, batımızda Çiğli ilçeleri, güneyimizde İzmir Körfezi bulunmaktadır.
2017 Yılı İNGEV'in araştırmasına göre Karşıyaka Türkiye'nin en gelişmiş 7'inci ilçesidir. [*]
19. yüzyıl Batı kaynaklarında "Kordelio" adı altında anılmıştır. 13. yüzyıl Bizans kaynaklarında bölgede yer alan ve yeri tam olarak tespit edilemeyen "Kordeleon" adlı bir yerleşimin bahsi geçmektedir ve ismin kökeninin bu tarihlerden de geriye götürülebileceği savunulmuştur. Buna göre Kordelyo'nun öz bir Anadolu ismi olabileceği söz konusu edilmekte ve etimolojik olarak Gordion, Gördes, Kardakçı Dağı, Kardamyla gibi benzer Anadolu isimleri ile bağı bulunabileceği öne sürülmüştür.
Karşıyaka, 1865 yılında İzmir-Menemen demiryolunun hizmete girmesiyle yerleşime açılmış ve özellikle 1874 sonrasında İzmir merkez (Konak) ile vapur seferlerinin başlatılmasıyla gelişmiş bir yerleşim yeridir.
Merkeze bağlı Sancaklı ve Yamanlar mahalleleri sınırında küçük ölçekli tarım yapılmaktadır. Tarım, zeytincilik ve bahçelerden oluşmaktadır. Bölgenin yamaç olması sonucu büyük tarım alanları bulunmamaktadır.
30 Mart 2014 tarihinde Sancaklı ve Yamanlar köylerinin de mahalle yapılmasıyla mahalle sayımız 27'ye ulaşmıştır.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2018 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre ilçemizin nüfusu 344.140'dır.
Sağlık Kuruluşları, Eğitim Kurumları gibi aradığınız bir çok bilgiye Karşıyaka Kent Rehberimizden ulaşabilirsiniz.
Küçük Yamanlar Tepesi ve su deposu kazıları sırasında tahrip olan höyükte bulunan kültür tabakaları ve seramik buluntularından yola çıkılarak yapılan tarihlendirmeyle Karşıyaka'nın, Eski İzmir'den daha eski bir tarihsel geçmişe sahip olduğu görülmüştür.
Tepede görülen en erken tarihli seramikler, uzmanlar tarafından Neolitik Çağ'ın geç safhasına (İ.Ö.5000) tarihlendirilmektedir. İzmir ve çevresinde Neolitik Çağ'a ait yaşam izleri taşıyan Aliağa Helvacı Köy sınırları içindeki Araplartepe, Urla Limantepe, Kemalpaşa Ulucak Höyük, Bormova Yeşilova Höyüğü gibi birkaç höyük daha bulunmaktadır. Küçük Yamanlar Tepesi'nde görülen en geç tarihli çanak çömlek 12. ve 13.yy.'da üretilen yeşil sarı renkli sırlı seramiklerdir. Bu yüzyıllar İzmir ve çevresinde Bizans İmparatorluğu egemenliğinin son dönemleridir. Bizans İmparatorluğu'nun coğrafyamızdaki kökleri İ.Ö. 2.yy.'ın sonlarında Anadolu'yu ele geçiren ve 1500 yıl boyunca elinde tutan Roma İmparatorluğu'na bağlanır. Özellikle 15.yy.'dan 5.yy.'a kadar yaklaşık 400 yıl Roma'nın güçlü yönetimi altında Batı Anadolu en parlak ve zengin dönemini yaşamıştır.
Küçük Yamanlar Tepesi'nde kayalık zirvesindeki buluntular bölgenin İ.Ö.6000 yıllarından günümüze kadar neredeyse kesintisiz olarak kullanıldığının göstergesidir. Tepe, Yamanlar Dağı'nın güneye bakan yamaçlarına düşen yağmur sularını ve onunla birlikte yamaçlardaki verimli toprağı körfeze taşıyan üç adet taşkın derenin meydana getirdiği Alaybey ve Karşıyaka düzlüklerine hakim bir noktada bulunmaktadır. Bu düzlük zaman içinde deniz tuzundan arındığı ölçüde verimli bir toprağa dönüşmüştür. Bu topraklar tarih öncesi dönemden düne kadar verimli sebze ve meyve bahçelerini barındırmaktaydı.
Karşıyaka'nın en önemli özelliği deniz kenarına kadar inen Yamanlar ormanları ve yemyeşil bahçeleri ile İzmir’de bir mesire ve eğlence yeri olarak parlamasıdır. 18.yy.'ın sonuna kadar bu bölgeden gelip geçmiş ünlü Batılı seyyahlar Cordelio denilen bu cennet yeşili sahili anlatmadan edememişlerdir. 18.yy.'da Karşıyaka, özellikle zeytinleri ile ünlü bir köy olarak kayıtlara geçmiştir. 1865 yılında geçen tren yolu Karşıyaka'nın hızlı gelişmesine yol açmıştır. 1891 Aydın Vilayet Salnamesi'ne göre 832 ev ve 1080 kişilik bir nüfusa sahiptir. 1884'te kurulan Hamidiye vapur şirketinin Karşıyaka'daki tahta iskeleye vapur seferlerine başlaması, gelişmeyi daha da hızlandırmıştır. Bu yıllarda Karşıyaka'da ikili bir yerleşme atbaşı ilerlemiştir. Sahil şeridinde, büyük arsalar alan Levantenler ve yabancı tüccarlar buralara yerleşerek yalılar ve köşkler yapmaya başlamışlardır. İzmir Tümen Komutanı Giritli Ferik Hüseyin Hilmi Paşa ise Soğukkuyu civarını Türkler'in iskanına açmıştır.
Böylece yüzlerce yıl önceden Yamanlar'ın Alucra-Sıralı Köy yörelerinde yaşayan Türkler yaygın bir şekilde Soğukkuyu'ya yerleşmeye başlamışlardır. Karşıyaka'nın ilk Belediye Başkanı Çömezzade Hacı Mehmet Efendi, 1874”te Soğukkuyu Cami'ni inşa etmiş ve beldeye büyük hizmetler vermiştir. İzmir Tümen Komutanı Ferik Hoca Osman Paşa, tramvay caddesi üzerinde çarşıya doğru ikinci camiyi inşa etmiştir. Bu yıllarda levantenlerin mülkiyetindeki sahil evleri daha çok yazlık sayfiye olarak anılmakta, pazar günleri ise kordon boyu çok kalabalık ve şenlikli olmaktaydı. Papa Scala veya Papas Köyü olarak isimlendirilen Bostanlı ise Menemen'in karpuz ve kavununun boşaltıldığı, gemilere yüklendiği bir iskeleydi.
Karşıyaka yerleşim alanı, İzmir şehir merkezinin karşısında bulunması sebebiyle bu adı almıştır. 19. yüzyıl Batı kaynaklarında "Kordelio" adıyla altında anılmıştır. Batılı Kordelyo ismini önceleri Haçlı Seferleri komutanı İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard (o dönemde İngiltere'nin geçerli dili olan Fransızca'da "Richard Cocur de Lion") ile bağlantılandırmışlar ise de, buralara hiç gelmemiş olan kralın Kordelyo ismi ile ilişkisi olabileceği tezi daha 19. yüzyıl kaynaklarında reddedilmiştir. 13. yüzyıl Bizans kaynaklarında bölgede yer alan ve yeri tam olarak tespit edilemeyen "Kordeleon" adlı bir yerleşimin bahsi geçmektedir ve ismin kökeninin bu tarihlerden de geriye götürülebileceği savunulmuştur.
‘Kordule, Kordyle’ sözcüğünün Hellence’ de ‘şişlik, yumru, gurz, topuz başı’ gibi anlamları bulunmaktadır. Gerçektende kıyı boyunca antik dönemde uzaktan algılanan tek belirgin ve hakim nokta Küçük Yamanlar Tepesi’dir. Naldöken’den batıya ilerleyen kayalık sırt bir topuz başı gibi Küçük Yamanlar Tepesi ile sona ermektedir.
Karşıyaka, burada vefat eden Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın Kabri ve Zübeyde Hanım’ın son günlerini geçirdiği Atatürk'ün eşi Latife Hanım'ın ailesi Uşşakizadelere ait olan, belediye tarafından restore edilerek hizmete açılan Latife Hanım Köşkü Anı Evi Müzesi ve bir kısmı günümüze kalan tarihi köşklerle tanınır.
Karşıyaka İlçesi Tarihçesinin yazımında Prof. Dr. Ersin Doğer’ in ‘Karşıyaka Eski İzmirden de Eskidir!’ (Kordelya’nın Kökeni ve Anlamı Üzerine) adlı makalesinden yararlanılmıştır.